Pazartesi, Ekim 18, 2010

mahsun'un manalı gozleri


sene '95 ortalık toz tuman,  şarkı sözlerinin manalı olduğu yıllar..

Usandım yalnızlıktan
Tanrım el açıyorum
Beni candan sevecek
Bir güzel arıyorum (vazgeeeeç)

Hangi göz
Mavi göz yeşil göz
Ne ela gözler
Benim için en güzeli
Manalı gözler (siyah ya da kahverengi gözlere büyük haksızlık edilmiş)

Hangisi
Sarışın esmeri
Ne de kumralı
Benim için en güzeli ( hani kızıllar, albinolar ??)
insan olanı ( hayvanlardan eş seçeceğimiz günler çok yakın, demişti dersiniz zira herşeyi öğreniyorlar..)

Aradım yorulmadım
Kimseye tutulmadım
Bu kalbimi yakacak
Bir güzel bulamadım  ( geçmiş olsuuun )

Sıradaki sen-at-çımız o yılların moda trendlerini altüst etmiş bir kişi, Özcan Deniz( mahsun kadar olamadın, ne fake ismin var be kardeşim ay ayy)


şarkı sözlerine hiç girmiycem, ateşli hastalık geçirdiğim şu dakikalarda bedenimi bir serinlik kapladı kendisini buzz gibi bir takımın içinde görünce. Bu fotografı Barney Stinson'a göndermeyi düşünüyorum, feyz alsın.hadi hadi melegim, hiç gerisini yazmaya gerek yok, ellerini kanat şeklinde çırpışı dün gibi aklımda..tüyler ürpertici..

bi tek bizimkiler mi, gavur kısmı da büyük değişim geçirdi. alın buyrun Elizabeth Hurley'e bak. ağzını yırtarım yelloozzzzdiye bağırıyo resmen kadın..


ya bu Brad Pitt hadisesini hiç anlamamıştım ben, ta ki çekilmesinden 20 sene sonra Tibet'te 7 yılı izleyinceye kadar. Ok eyvallah Durden süperdi, ama ortalama kız nüfusunu etkileyen o çekiciliği beni sarmadı gitti, kaldı ki sonradan demiştim bu dünyada babası Brad Pitt olan var, oedipus kompleksinde başarılar dilerim kendisine o vakit diye, ki o kızcağızı da bunu yaşamaması için zaten erkek gibi büyütmeye falan çalışıyorlar, caz caz yazıyor gasteler.. ince iş.. o da çok acaipmiş, ucundan dönmüş kepazeliğin..saçlar resmen meç yahu..

Şimdi cidden bu kadın evrim geçirmedi diyen gelsin şu ateşimi iki katına çıkarsın ki beynim sütlaca dönüşsün, üzeri kızarmışından şöyle..neyse, Kyle bu imaj işini öğrenmiş, ama sonradan.. nihahhahah,  meram koyunu ablası..


En bombasını sona sakladım. Sene '93 falan olması lazım ki, ben gerizekalı bir ergenlik çağı geçiriyorum, tipimde hayır yok, neyim ben belli değilim.. Çelik Erişçi diye bir adam çıktı karşımıza, bandanası ve koltuk altları görünen kırmızı kolsuz tişörtüyle basket oynadı , bu gecenin manası üzerine Çelik'ten;


dumkakakaka, dumkakakaka
ateşteyim ateşte ateşte
aklım gitti bir kıza işte,
hayır mı şer mi bilmem ama,
ateşteyim ben ateşte

videoyu izleyin, hayatınızda çok şey değişecek :) 

şimdi şarkıda paradoks yaşıyor sen-at-çı ..ateşte olduğu sonucunu doğurduğu bir cümleyle giriş yapıp, nedenlerini incelemek konusunda merak uyandırarak beynimizi yoruyor. Sonra da, ay öyle mi böyle mi bilmem ama valla ben ateşteyim ateşteyim diyor. Dongi dongi dongidoon adlı şarkısına hiç girmiyorum, o kadar da hayven değilim çünkü. Ona takdiri ilahi diyoruz geçiyoruz. Ama kendisine Reha Muhtar kılığına girerek; (dar mavi gömlek ve koca bir kafa yeterli) akıllı ol, uslu ol, bi de o kaş nedir?? demek istedim mi, evet. çok.





hayırlı akşamlar, derece patlıycak, kapa kapa..