Cumartesi, Ekim 16, 2010

El ele tutuşma yazısı

Bu el ele tutuşma meselesi..yani sevgililer, karı-kocalar arasında falan acaip saçma geldi. Niye iki yetişkin, katır kadar olmuş insan yolda el ele tutuşup gezer ki , neden dedim , nedenleri araştırdım, düşündüm, inceledim, irdeledim..İşin altından çok şey çıktı, ben bazı bilimin bazı kendimin yalancısıyım şu dakikadan sonra. İlim, irfan bu davranışın doğal bi seleksiyon olduğunu söylüyor , yani nasıl ki biz bebek olarak doğduğumuzda annemizin memesine yapışıyoruz, sevgili olmaya saniyeler kala ani bir hareketle (bu birdenbire aynı anda, aynı zamanda, aynı saniyede iki insanın elele tutuşma hadisesiyle vuku bulur çoğunlukla)  artık  sevgili olduğunuzun ve belli bir süre eski günlerinize geri dönemeyeceğiniz bir miladın başlangıcıdır. Birden birbirinize bakar ve lan lan sevgili olduk biz olursunuz.. ( içinizden. ) 

Bu el ele tutuşma hadisesi üzerine çok kafa yorulmuş, sayısız şarkı yazılmıştır yıllarca, çok ilginç buluyorum bu konuyu. Otobüste falan oturuken ele ele tutuşanlar olur, hatta evlerinde yan yana oturan çiftler el ele tutuşur , neden göstermeden üstelik. Kimilerinizin ruhsuzzz dediğini duyar gibi oluyorum ama arkadaşlar aşk bizim beynimizi sütlaca dönüştürdüğünde kendimize dışarıdan bakamaz oluyoruz, bi an dönüp kendine baksan, chucky seni alnından öpüyor zanneder hemen o an işleve son verirsin..Sinemada da çok olur, genelde erkek sevgilinin elinin terlemesiyle, kız kısmının elinin üst kısmına bir öpücük kondurularak bu eylem sonlandırılır. En komiği de bu eylemden sıkılanların, ve yeni pozisyon denemek isteyen beyinlerin, kızın beline sarılma, ya da arka cebinden eli yarım hafif sokması level'ina geçmeleridir. Bunun tam tersi, yani size uzanan sevgili elinin tutulmaması vardır ki, bunun bir sürü nedeni olabilir. Buna da bir bakmak lazım...; Bu hadiseden gına gelmiş olabilir, ulu orta benim sevgilim var aha bu da elimiz demek istemiyordur, üzerinde yanan oval bir yeşil ışıkla ben availble'ım derdidir bunların. Ay annem görücek şimdi olabilir, trip atıyor olabilir v.s...Şimdi bir iç muhasebesi yaptım, eski sevgililerin; - Hadi len evden bakkala yürürken elini tutmasam surat asardın sen,, noldu şimdi dümbük dediklerini duyar gibi oldum, hemen kapattım  muhasebeyi. Yalan, yok öyle bişi. Gelelim işin bilimsel açıklamalarına, iyi ki bilim var..

Şöyle bişey okudum çok acaip; Virgina üniversitesi psikoloji bölümü evli çiftler üzerinde bir araştırma yapmış, el ele tutuşanların ağrıya, acıya tahammüllerinin arttığı gözlemlenmiş. ( birbirinden güç alma meselesi olsa gerek ) el ele tutuşma beyindeki hypothalamus bölgesindeki ajitasyonları azaltıyormuş. Bu bölge stres hormonunun salgılanmasını kontrol ediyormuş, stres hormonları da bizi hasta ediyor biliyorsunuz, üstelik kimimizi verem, kimimizi kanser allah korusun. Yani hasta olmamak için el ele tutuşmak durumundayız gibi, bir yaklaşık sonuçlu bişey çıkarabiliriz burdan..

Bu araştırmayı yapan doktor, insanlar eşlerinin normal zamanda ne işe yaradığını anlamasalar bile, hayatlarının zor zamanlarında bunu anlıyorlar diyor. Kendisini alnından öpmek istiyorum, sonra Athena'nın şarkısı gibi ''koynundan uçarken, bir ağlar bir gülersin'' şizomanyasına dönerler hocam di mi ..Neyse, şöyleymiş bu da, kötü zamanlarda elimize uzanan sevgili eli, beynimizin tehlikeyi algılayan bölgesinin rahatlamasına neden oluyormuş. Hemen şımardın, gevşedin, rahatladın tepkisi de bu olsa gerek diye düşüne de-biliriz...

Tamam tamam her insan sever okşanmayı, sevilmeyi kedi köpek gibi. Ama nerden geliyor bu ihtiyaç peki dediğimizde, yine karşımıza latince& ismini google'dan bakmadan yazamıyacağınız bazı hormon isimleri geliyor. Feniletilamin uzak olsun derken, (kendisi lanet olası aşk hormonu ) oxytocin çıkıyor karşımıza ki ; Oxyctoin bağlayıcı hormonmuş falan, ne kadar sevilir okşanırsan kalp sağlığın korunuyormuş. Dolayısıyla tabiat işini garantiye almış, içgüdüyü vermiş içimize, uğraş dur. Yalnız şaşılacak bir durum ise, erkeklerin oxytocin seviyesi sadece orgazm öncesi normalin 5 katına çıkıyormuş. Artık hayal edin millet, bi durup düşünmek lazım. Sevgili üzerinde bilimsel deney yapmak isteyen varsa buyursun denesin, sonuçları da bi zahmet benle paylaşsın..

Burdan çıkaracağımız sonuç şu ; hastalanmamak ve kalp krizinden ölmemek için el ele tutuşmaya devam.

e evet yazının başında ne saçma bişey bu diyordum, bilim beni yendi arkadaşlar yapıcak bişey yok, hemen herkes kendisine elini tutturacak birini buluyor. Ben sevdiklerimi kaybetmek istemiyorum zira.

Yazıyı dinlerken Dire Straits '' Hand in Hand''' ini dinleyin, koşarak sevgilinizi (eski,şimdi, en yeni, platonika) aramazsanız ne olayım.. al burdan..http://fizy.com/#s/1muwxw%20

let's go hand in hand
intp lovely land
side by side
to a world that shines so brightlar falan..
nasıl başladı yazı, nasıl bitti, olacak iş değil! Bu hadiseyi düşünmek, beyindeki antioksihdyron çarpıştırıcı bölgesini uyarıp insanı romantik yapıyormuş ondandır diye uydurabilecek bilimsel seviyeye ulaştım artık.. Yakında füzyon enerjisinin formuluyle karşınıza çıkıcam, evet koordinatlar da vererek falan..mesela yani..

 Yorumlu fotograflar gelsin o zaman...

         hand in hand yazdım Paul Newman çıktı



     kalbe ve beyne en iyi gelen temas, 
penguen tutuşması


sinirli tutuşma.. az önce birbirimizin ağzına sıçtık ama yine de el ele kafası

bunlar gerçekten sinirliler...sevimsiz tutuşma



       Zor Pozisyon




Cesur Tutuşma


Ben şöyle böyle miyim lan, ipne babandır, ver elimi ver!! tutuşma

Tutmazsam düşecek tutuşması, tamamen içgüdüsel, güven tazeleyici, en az 18 punto topuklu ayakkabı giydirir, dikkat beyler!!
 

Bu tarz tutuşma denenecekse dikkat edilmesi gerekir, araba gelir çarpar, o eli sallayamazsın dikkat bi daha, hadi bakiim
Atina'da böyle bir heykel varmış, umarsız tutuşma ya da yorumsuz..



ve final, vampir tutuşma, sevgilinin kolundan onu bişeyden vazgeçirmek için kullanılır, Bella boşver dedim sana, yürü gel eve gidip mısır kaynatalım tutuş(l)ması..


-son-