Çarşamba, Kasım 16, 2011

little fifteen

She wants a nice surprise
Every once in a while
Little 15

fotograflar var orda burda, heryerde. onları toplamak lazım gelir, tam da bugün böyle bi gün. Hava İstanbul'da henüz öğlen olmasına rağmen oldukça karanlık ve ofis her zamanki bayağı, orta derece ezine peyniri kıvamındaki yöneticilerin kaçım kaçım kaçınmalarıyla devam ediyor. İstediğin kadar koştur ne ala, ne kafa, ne tata..fotograflara geçelim, onlar eğlenceli..




Bu fotografı nasıl çekmişler? Şöyle; California'da kaykay kayan hippi bi çiftin daha 20'lerine gelmeden bir aşk çocukları olmuş. Çocuk olmasına rağmen, hippi partilerinden, özgürlük savaşlarından ve karavanda yaşamaktan vazgeçmeyen bu eğlenceli hippi çift çocuklarına da kıt kaynaklar ile yaşamanın güzelliğini aşılamaya çalışmışlar. Önemli olan nitelik değil, nicelik demişler. Öyle bir gün karavanlarını temizleyip sokakta kaykaylarıyla gezerken, erkek hippi ağzında sigarasıyla konuşmuş:
- bizim kızı koy bakalım kaykaya şöle bi fotograf çekelim
 Ya da daha neler, daha neler değil mi ?


Böyle uyuduğum zamanlar oldu, sanki ben trenin içinde gitmiyorum, tren benim üzerimde gidiyor gibi ağır bir uyku.


 Charlize hakkını vermiş, siyah beyaz, retro, hüzün, cool havaların.. keşke ben olsaydım bu fotograftaki dediklerimden. Onları ayrıca toparlamak istiyorum. Sonra hepsini kesip kesip kolaj.. sanmaca, kandırmaca


Fazla rastlanmayan bir fotograf. Nadide insan, insanın içini bir parça cız ettiren insan. Başedemediği şeyleri ve çözümünü düşündükçe korkutan da bir nebze..


Özlemek



Ordaydım demenin bir manası kalmıyor bazen, cok adice bir cevabı da var. Artık değilsin. Ama üzülme, yine olabilirsin. Kupanın sevimli ve mutlu gülümsemesi ise bir zamanlar oraya bırakılmaktan mutlu olduğu hissi uyandırdı.

Hiç yorum yok: